İslamda Akşam namazının farzından önce iki rekat sünnet kılabilir miyiz?


İslamda Akşam namazının farzından önce iki rekat sünnet kılabilir miyiz?

1.Abdullah İbni Mugaffel radıyallahu anh den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem üç defa: Akşamın farzından önce (iki rekat) namaz kılınız  buyurdu. Üçüncü defasında  Dileyen kılsın” diye ekledi. (Buhârî, Teheccüd 35, İ`tisâm 27)


2.Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sahâbîlerinden büyük zevâtın akşam olunca aceleyle direklere doğru durup (iki rekat) namaz kıldıklarını gördüm. (Buhârî, Ezân 14, Salât 95)

3.Yine Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında güneş battıktan sonra ve akşam namazından önce iki rekat namaz kılardık. Ashaptan biri Enes e Bu namazı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de kılar mıydı?  diye sordu. Enes ona şu cevabı verdi:  O bizim kıldığımızı görür, fakat bize kılın veya kılmayın, demezdi.. (Müslim, Müsâfirîn 302)

Yine Enes radıyallahu anh şöyle dedi Biz Medine’de iken, müezzin akşam ezanını okuyunca, ashap aceleyle direklere doğru durup iki rekat namaz kılarlardı. Öyle ki yabancı biri mescide gelirdi de, bu iki rekat namazı kılanların çokluğuna bakarak akşam namazının kılındığını zannederdi.. (Müslim, Müsâfirîn 302.)

Akşam namazının sünneti denince, hatırımıza akşamın farzından sonra kıldığımız iki rekat sünnet gelir. Yukarıdaki hadisler, bu sünnetten başka, akşamın farzından önce kılınan iki rekatlı bir sünnetin daha olduğunu göstermektedir...

Önce, genellikle bizim kılma alışkanlığına sahip olmadığımız, akşamın bu ilk sünneti üzerinde duralım..

Konumuzun 2 ve 4 numaralı hadislerinde, akşam ezanı okunur okunmaz ashâb-ı kirâmın Mescid-i Nebevî nin direklerini kendilerine siper alarak ikişer rekat namaz kıldıklarını gördük.. Onların direkleri sütre edinerek namaz kılmalarının sebebi, namaz esnasında birinin önlerinden geçmesine engel olmaktı. Konumuzun ilk hadisinde 



Resûlullah Efendimiz, üç defa  Akşamın farzından önce (iki rekat) namaz kılınız” buyurmuş, üçüncüsünde  Dileyen kılsın  demiştir..

Başka bir Hadis de ise daha genel bir ifadeyle üç defa  Her ezan ve kamet arasında namaz vardır” buyurmuş, üçüncüsünde  kılmak isteyene  demek suretiyle (Müslim  Salat, 724) bu namazın zaruri olmadığını belirtmiştir..

İkinci hadis, akşam namazının ilk sünnetini, büyük sahâbîlerin de büyük bir coşku ile kıldıklarını belirtmektedir. Ashâb-ı kirâm, akşamın farzını kıldırmak üzere Resûlullah’ın mescide gelmesinden önce bu sünneti kılıp bitirmeye gayret ederdi..

Üçüncü hadisten öğrendiğimize göre, belki de tâbiîlerden biri, Enes radıyallahu anh’a bir soru sorarak Akşam namazının ilk sünnetini ashâb-ı kirâmın büyük bir istekle kıldığını öğrendik, peki bu sünneti Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de kılar mıydı?” dedi. Enes hazretleri bu soruya: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bizim kıldığımızı görür, fakat bize kılın veya kılmayın, demezdi” diye cevap verdi...

Akşam namazı dışındaki bütün farzlardan önce, yani ezanla kamet arasında sünnet kılınması hususunda âlimlerimiz arasında tam bir ittifak bulunmakla beraber, onlar akşamın farzından önce sünnet kılınması konusunda ihtilâf etmişlerdir...

Ashab ve Tabiîn'den bir cemaat bu namazı müstehab saymış ve kılmışlardır. Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Rahûye'ye göre de müstehab¬dır.

Kılınmasını doğru bulmayan, hatta bu namazı kılmanın mekruh olduğunu söyleyenlerin de dayanakları vardır. Onların en önemli dayanağı, ashâb-ı kirâmdan Büreyde İbni Husayb el-Eslemî’nin de rivayet ettiği “Her ezan ve kamet arasında namaz vardır” hadisinin sonunda, “akşam namazı müstesna” denmiş olmasıdır. (Dârekutnî, Sünen, I, 264-265; Beyhakî, es-Sünenü l-kübrâ, II, 474)

Akşamın farzından önce sünnet kılınmasına taraftar olmayanların bir diğer dayanağı da, Abdullah İbni Ömer’in, bu sünneti Asr-ı saâdet’te kılan kimseyi görmediğini belirtmesi (Ebû Dâvûd, Tatavvu 11), ayrıca Hz. Ali, Abdullah İbni Mes`ûd, Ammâr gibi sahâbîleri yakından tanıyanların, onların bu namazı kılmadıklarını söylemeleridir.

Akşam namazının farzından önce sünnet kılınmasını doğru bulmayanların başında İmam Mâlik ile İmam Şâfiî gelmektedir. İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe bir adım daha ileri giderek akşamın farzından önce sünnet kılmanın mekruh olduğunu söylemektedir. Akşamın farzından önce sünnet kılmaya taraftar olmayanları böyle düşünmeye sevkeden bir husus da, bu sünnetin akşamın farzını geciktireceği kanaatidir..

Öte yandan Abdurrahman İbni Avf, Sa d İbni Ebû Vakkas, Übey İbni Kâ b, Enes İbni Mâlik, Câbir İbni Abdullah gibi sahâbîler akşamın ilk sünnetini kılmışlar, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Râhûye gibi muhaddis fakihler ve daha başka âlimler de bu sünnetin kılınmasını câiz görmüşlerdir. Hatta İmam Mâlik’in de bu kanaati benimsediği söylenmektedir. Şâfiî mezhebinde tercih edilen görüş, bu sünnetin kılınması yönündedir..

Akşam namazının farzından sonraki iki rekat sünnete gelince, Müslüman bir kimse, farzların dışında nâfile olarak her gün Allah rızası için on iki rek at namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir köşk yapar (veya “ona cennette bir köşk yapılır”) hadisinde sözü edilen sünnetlerden biridir..

On iki rek’at sünneti devamlı kılanlara cenneti müjdeleyen o hadisten hemen sonra Abdullah İbni Ömer in rivayet ettiği hadiste Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte akşam namazından sonra iki rek`at kıldığını söylemesi bu sünnetin önemini göstermektedir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder