replika telefon ve madde ile kuvvet bilgisi11

replika telefon ve madde ile kuvvet bilgisi11

 evet arkadaslar sizlere replika telefon dediki çok değişime uğramış bir Allah masaydı, birtakım ilâhiyat âlimlermh'‘"v Y» da büsbütün hayalden ibaret kalacaktı. mutlak, zekâ gibi şeylere hasroW ,(,planmış olsaydı, meydana gelen karişî ^'^at b jtmeyen bir karışıklıktan ibaret kalacak vzellik, hiçbir esas bulunmayacaktı. GetU^''Ww^ jilozoflarm güzel sözleri, şişkin cümleW^ <lnktaS! görünür, fakat bu cazibe mevcut olmaya olduğumuzu tasavvur etmeliyiz. Acaba boş u-' gtnüş olmaktan başka ne kâr ediyoruz?" (Czolbei Birtakım filozoflar vardır ki Allah'ı ne dışanda ^ v-özerinde kabul etmeyerek bizzat kendi dâhilier ederler ve bu suretle AUah fikrine ait biıtakup çözebildiklerini zannederler.
Meşhur tabiat âlimlerinden Fechner yazrmş olduğu Zznd-Auestd adh kitapta şöyle düşünce beyan ediyor;

"Allah mevcudiyetin ve faaliyetin toplarmdu. Mlah'm dışında kâinat yoktur. Onun karşısmda hiçbir şey bulunam 0 yalnızdır, birdir, dünyadaki bütün zekâlar onun zekismm içinde bulunur. Bütün maddi varlıklann onun varlığı iıjnde bulunması gibi. Bizzat hareket eder. Dıştan sınırlı debidir,ta vaılığm hem sebebini hem varlığım teşkil eder".
Gerçekten de bu düşünce kötü değil, (akat yakından bakılırsa manasız... Çünkü eğer bütün zekâlar Mlah'ın lekâsmın içinde ve bütün varlıklar Allah'mvaılığmmiçerisinde ise arük Allah'tan başka kâinat yok demekdı, Şu kaide kâinatsız Allah nasıl Allah olur, nasıl yaraha kabul edikılilBll Halbuki kâinat kendi çokluğu ve sonsuz dönüşümleıi itende '’irtakım ferdiyetler arasında yuvarlanıp durmaktadır,
"Dünya o kadar kötü, o kadar berbat bit surette oluşmuş Jjlunuyor ki, buna şekil değiştirmiş bir Allah demektense şekli julmuş bir şeytan demek daha münasip ok" \xhopenhauer).
A-llah bizim hepimizde mevcut ise bizim bütün Örneğin bizim hastalıklarımızdan o da müteessir oluyor. Bizim bir dişimiz ağrırsa Allah'ın da dişi ağrıyor. Aynı zamanda bir ağızla kendi kendini inkâr ederken, diğer bir ağızla kendi kendine dua okuyorvebir kimse ile beraber iyilik yaparken, diğer bir kimse ile beraber kendi kanunlarına muhalefette bulunuyor. Bazılarıyla ölürken diğer bazı kimselerle diriliyor ve tekrar ölerek dünyadaki yaptıklannm cezasmı görmek üzere ahirete gidiyor vd... Bu misaller mümkün olduğu kadar uzatılabilir. Fakat boş sözlerle vaktimizi geçirmek istemiyoruz. Panteizm, yani vahdet-i vücûd denilen meslek alelade [603] dinlere nazaran özel bir mahiyete sahip değildir. Özellikle yeni icat olunmuş bir meslek de değildir. Ne yapahm ki zamanımızm ilâhiyat âlimleri birtakım eski yemeklere yeni baharat ekerek yeniden bize yedirmek istiyorlar.
> js,yla ve değişmesiyle ilişkili olduğun» ss,,' "»«enin konuya ait daha kesin bir bilgi eldeetn,ok,e!!!® %t aijn tabiata kadar nüfuz ederek birtakım maddi hv '^^evi ve zihinsel faaliyetlerin nasıl meydana'^^? j^lemek gerekirse, yukarıda söylemiş olduğumuz ddüie^ jlirlerimizi doğrulamaya hizmet etmekle beraber madde ile ^ birbirlerinden ayrıldıkları zaman ikisinin de yok bacaklarım ispata yeterlidir. Tabii bir surette gelişmiş bir jj„ağm düşünceden soyutlanmış bulunması (605) nasıl jûmktin değilse, beyinsiz veya buna benzer diğer bir organsız jjşünce ve ruhun varhğı da öylece mümkün değilâ Bu çilden genel bir beyinle düşünen ve bütün kâinatı kuşatan bir ■Jıun varlığı ihtimal dışmdadır. Ruhsuz bir beden, bedensiz sruh, maddesiz bir düşünce asla anlaşılamaz ve kavranamaz, atia maddesiz elektriğin, manyetizmin, sıcaklığın, ağırlığın ri kavranması mümkün değildir. Ancak cisimler ve maddi 3'lıerler sayesindedir ki kâinatta bir faaliyet görülüyor ve jtakım hadiseler meydana gelebiliyor.
Artık bu deliller üzerine fikirlerimizi bina edelim; Gösterdik «ruh, kâinata doğuştan denilen fikirlerle beraber geldiği için adi kendini tanıtmaya yalnızca muktedir olmadığından ^ organlarla müşterek bir halde bulunur. Bu organlar ise ®yetle, sayılarla ve dışarıdan alman izlenimlerin •«iişümleriyJe değişkendirler. Artık şahsi bir ebediyetin ■^''aidiyetini ve insanın cismen öldükten sonra ruhen *l^aya devam edeceğini asla kabul edemeyiz. [606] Maddi ^ cevherin yok olmasından sonra hiçbir şahsiyet mevcut ^syacağı gibi, böyle bir şahsiyet ancak maddi bir hayatm j’'‘aıyk başlayabilir. İnsamn beyninde toplanmış olan bütün „-ıı 11 gjj. jyiigiiçj. olduğu için bedenimizin
Louis Büchner
toprağa geri dönmesiyle beraber bu bilgiler de yok olurlar. Şu suretle öldükten sonra şahsi bir hayatm devam etmesi ihtimali ortadan kalkar.
"Fizyoloji bilimi şahsi bir ebediyetin şiddetle aleyhinde bulunuyor. Esasen ruha ait birçok özel mevcudiyetler de aymyla böyledir. Ruh denilen şey bir meczubun bedenine giren iyi saatte olsunlar gibi validelerin rahmine nüfuz etmez. Aksine beynin gelişimine, kaslarm faaliyetine ve bezlerin kuvvetlenmesine tâbi bir sonuçtan ibaret bulunur. İnsan doğduktan sonra onun zihinsel ve ruhsal yetileri gelişmeye başlar. Yalmz beyıün gelişimi diğer organlara oranla daha ağır ve aşamahdır. Hayat ilerledikçe yetiler ve özellikle ruh da gelişir ve bu gelişim bir arızayla karşılaşmadığı halde ölüm zamanma kadar devam edebilir" (Cari Vogt). [607]
Gerçekten de hayatta her gün icra etmekte olduğumuz en yüzeysel gözlem ve tecrübeler de gösteriyor ki: Ruhsal olan faaliyet kendi maddi organlarmm haraplaşmasıyla azalıyor, yani insan hastalandıkça ruh da zayıflıyor. Şu halde insan ölünce ruh da ölecektir.
"Bir zaman gelir ki beyin yerinden oynar ve insan ölmeye yüz tutar" {Macbeth, Shakespeare).
Bundan başka hiçbir tecrübe yoktur ki bize ölmüş bir adamm ruhunun yaşamakta devam edebilmesi ihtimalini gösterebilsin!...
Ölüm gelir gelmez ferdin ruhu da kesintiye uğrar. Bu hakikate hiçbir zeki adam itiraz edemez. Ruhlar, yani ruh adı altında görüldüğü iddia olunan şeyler, bugün tamamıyla doğruluk kazandı ki, ancak bâtıl itikat sahipleri tarafmdan görülüyor.
İşte fikrimizi şu suretle ve genel olarak özetledikten sonra, ruhun ebediyetine dair muarızlar tarafmdan [608] öne sürülen delilleri birer birer ve ayrmtılarıyla beraber inceleyeceğiz. Bunlara karşı her türlü mücadele ve tartışmaları aydmlatmak ve daima tecrübe ve gözlemlere dayanan örnekler vermek mesleğimiz gereğindendir.
Öncelikle eski tabiat felsefesi adı altmda şekillenen bir meslekten söz edeceğiz ki, bu meslekte kuvvet ve madderun ebediyetine hükmolunur. Bu hükümlerden ruhun da ebedi —Rıı fpl«;pfpvp taraftar
^^rinıal dışıdır". Halbuki böyle bir tunlarına muhalif olur. Biz böyle bir icM-Ç^u ebediyet esasL a'.'
^„rada esastan Ziyade ayrınhya dayand,2'‘«orinin (;^fçekten de maddenin ve kuvvetin sürekli db^o^
^yiı, yok olmadığı malumdur. Fakat bu kural '^'îbir uygulanabilir. [6091 Ayrınülar ve parçalar İlenmek bilmeyen bir hayat ve ölüm ardışık^ 'î'’’,
(ler ne kadar madde ve kuvvet hakkında jlunamaz bir surette ebediyet hükmü verilebilirse de İ3i\vetin bileşiminden meydana gelen bü sonuca, yaai^ hüküm uygulanamaz. Söz konusu bileşimin bozulm
Ai insan da öldükten sonra onu oluşturan unsurlar y^ tiıtakımvarhklar meydana getirmek için dağılır giderler. ’ Busonuçlarm tamamıyla kabul olunmasıiçinbazıömeVlet (ermek gerekir ve tecrübe burada bizim lehimize olarak ve fcçok iddialara rağmen ruhun ebedi olmadığım gösteriyor, iânkü ruhun, bedenin oluşumundan soma meydana geldiği aalumdur. Bu yüzden bedenin yok oluşundan soma da yok (İması gerekir. Tabiatm şu meşhur kanununu hiçbir zaman mutmamalı;replika telefon yazdı ve sunuyoır..replika telefon yazdı ve sundu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder